top of page

Kalbim Rehberim Olsa Yolumu Kaybeder Miyim?

Bazen kalbini dinlemekle cesaretin arasına sadece bir nefeslik mesafe girer…
Bazen kalbini dinlemekle cesaretin arasına sadece bir nefeslik mesafe girer…

Geceydi. Balkon serin, içim sıcak.

Bir yudum çay bile yoktu elimde ama düşüncelerim çoktan demliydi.

İçimde dönüp dolaşan o tanıdık soru yine geldi oturdu yanıma:

“Kalbini mi dinledin, yoksa yanlış mı yaptın?”


Bir cevap beklemiyordum artık.

Çünkü zamanla fark ettim:

Bazı soruların cevabı yoktur.

Bazılarının cevabıysa, ancak yaşanarak bulunur.

Ve o yaşanmışlık, bazen bir harita çizer insana.

Bazen bir yara…

Ama her biri seni daha çok “sen” yapar.


Eskiden kalbimi dinlemek bana en büyük zayıflık gibi gelirdi.

Mantığın yol gösterdiği yerde, kalbin ne işi olabilirdi ki?

Ama sonra…

Bir gün, aklımın beni korumaya çalıştığı her yerde,

Kalbimin beni büyütmeye çalıştığını fark ettim.


Kalbimi rehber yaptığım her an,

belki bazı insanlar için “yanlış yoldu.

Ama ben o yolları yürüdükçe,

daha dürüst, daha kırılgan ama daha cesur biri oldum.

Her yalnızlıkta biraz daha tanıdım kendimi.

Her yanlışta, biraz daha doğruya yaklaştım.


Çünkü bazen yalnız kalırsın,

ama tam da o yalnızlıkta

kendini yalnızca senin sevebildiğin bir halinle tanırsın.


Ve işte o zaman…

Kendine dönersin.

Yolun sonunda seni bekleyen tek kişi olduğunu fark edersin: Sen.



Kendine Sor:

• Kalbini dinleyip pişman olduğun anlar mı daha çok,

yoksa onu susturup kaçırdığın fırsatlar mı?

• “O an” sana yanlış gibi gelen şey,

seni hangi doğruya getirdi?

• Kalbinin seni götürdüğü yolda kimlere veda ettin…

Ama aslında ne kadar kendine yaklaştın?

Comentários


  • Facebook
  • Instagram
  • Pinterest
bottom of page